25 Temmuz 2013 Perşembe

Heyecanlanmadan heyecan yap :) 27.12.2012 Hamileyim :)

 27 Yaşındayım. . Hayat arkadaşımla tamamen tesadüfler sayesinde tanıştım. Öylesine ince ayarlanmış tesadüfler serisiydi ki bu düşündükçe hala daha şaşırtır beni zaman zaman. Hayatı bu yüzden beni sürekli şaşırtan bir yolculuk olarak adlandırıyorum. 2008 yılından beri tanıdığım bu güzel yürekli insan, tek başıma keşfederek ilerlediğim bu uzun yolda tanışmamızdan iki sene sonra bana katılarak yol arkadaşım, yani herşeyim oldu.

  Eğer hamileyseniz kendiniz  ve bebeğiniz için okuyup araştırmaya ve yaşadıklarınızla deneyim kazanmaya başlıyorsunuz. Daha sonra kendinizi bebek bekleyen ve bebek planlayan başka insanlara tavsiyelerde bulunmaya başlıyorsunuz. Bir gün yine yakın bir arkadaşımın küçük bir sorusuna kendimi yarım sayfayla cevap vermiş olarak buldum. Ve sonrasında o soru: '' Neden bir blog yazmiyorsun ?'' Bir blog oluşturup yaşadığım bu süreci bebeğime bir hatıra defteri tadında sunmayı her zaman istemiştim fakat bu heyecanlı süreçte de eşimin işi dolayısıyla ve ikimizin ailesinin farklı ülkelerde olması sebebiyle sürekli seyahat halindeydim ve bunun için zaman bulup bu hayalimi gerçekleştirememiştim.

  Hala daha yollardayım ve şu anda 33 haftalık hamileyim :) Ve bugün önümde 15 saatlik bir araba yolculuğu var ve sanırım bu son yolculuğumuz olacak şimdilik. Sonrasında artık evimizde oturup eksiklerimizi tamamlayıp bebegimizi bekleyeceğiz.Ve evet sonunda bebeğimle geçirdiğim 33 haftayı ve daha sonrasını  benim için en önemli anlarıyla paylaşmaya hazırım :)

 27. 12. 2012 sabahı yine normal bir güne uyandığımızı düşündük ama o günün hayatımızı değiştireceğinden habersizdik.. Halbuki bir kaç gün öncesinden çevremdeki insanlardan ''Sende bir gariplik var, farklı görünüyorsun. ''sözlerini duymuş ve buna bir anlam verememiştim. Ne farklı olabilirdi ki ? Benden önce bunu nasıl anladıklarını hala bugün bile çözebilmiş değilim :)

Test yapmak için daha erken olduğunu düşünüyordum ve en çok da yine olumsuz bir sonuçla karşılaşmaktan korkuyordum. Bir buçuk yıl gibi uzun bir süre olumsuz sonuç aldık ve artık üzülmemek için bunu hayatımın odak noktası yapmamaya karar vermiştim. Doktorum da en önemlisi kendini iyi hissetmen üzülmemen demişti. O yüzden günlük işlerime odaklanmıştım ve o gün test yapmayı aklımdan bile geçirmiyordum. Ta ki annem gidip bir test yapsana sanki bu sefer bir misafirimiz var gibi hissediyorum diyene kadar :) Anneler bir şey hissediyorsa doğrudur sözünden yola çıkarak bir test aldım veeee..... silik bir ikinci çizgi gördüm... Daha önce ikinci bir çizgiyi silik de olsa görmemiştim :) İnanamadım... Elim ayağım birbirine karışmıştı. En güzel tavsiyeyi de en yakın dostumdan almıştım:
-''Heyecanlanmadan heyecan yap, anladın sen yani üzülme sonra. Üzülme yani sonra ama şimdi sevin :) Ne biliyim yap bişey :D''
Sanırım o anki durum daha güzel özetlenemezdi....

 Kış günüydü ve ben grip olmuştum. Yüksek ateşim vardı. Bu da tehlikeli bir durumdu hamile bir bayan için. Her ne kadar doğal yöntemlerle atlatmaya çalışsamda pek başarılı olamadım. Ayrıca hamilelikte dikkat edilmesi gereken bir nokta da bitki çayı tüketimi. Mesela grip olduğumuzda tükettiğimiz adaçayı, ahududu gibi çaylar rahim kasılmalarına yol açıp tansiyonu yükseltiyormuş. Ayrıca erken doğum ve düşük gibi riskleri de varmış. O yüzden bitki çayları tüketilmeden hamileler üzerindeki etkilerini biraz araştırmakta fayda var.

 Doktorum Parasetamol etken maddeli ağrı kesici ve ateş düşürücü yazdı ve bu sayede yavaş yavaş atlattım. Burun akıntısı için de deniz suyu içeren burun spreylerini gönül rahatlığla kullanılabileceğini söyledi:  Bu süreçte ve sonrasında sebze, meyve (özellikle C vitamini içerenler ) ve bol su tüketmenin ve bol bol dinlenip uyumanın de çok faydası var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder